Dijitalleşme bir çok yeniliği yanında getirdi. Artık hayat sadece yaşadığımız sokaktan, mahalleden ve şehirden ibaret değil bizler için. İstediğimiz her an, internet ve dijital araçlarımızla dünyanın herhangi bir yerinde birisine veya bir noktaya kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Her ortamda yaşayabilmenin sınırlarını zorlamaktayız aslında.
Peki bu konuyu biraz açmaya ne dersiniz?
Her ortam demişken, sizlere dünyanın en ilginç canlılarından birisinden bahsetmek istiyorum. Belgesel tadında bir yazı olacak sanırım. Bu aslında bir balık. Ama normal bir balık değil. Bir çoğumuz bu balığı, belgesel kanallarında daha önce görmüş olabiliriz.
Balığımızın ismi “Çamur Zıpzıpı” anlamına gelen Mudskipper. Bu balığın en önemli özelliği ise hem karada hem de suda yaşayabilmesi. Doğa olaylarında gelgit konusunu bir yaşam formuna çeviren ve her iki alanda da kolaylıkla yaşayan bu balıklar, aslında bizler için büyük bir ilham kaynağı…
Sadece solungaçları ile değil, aynı kurbağalarda ki gibi deri solunumu kullanarak hayatta kalmanın yolunu bulmuşlardır. Nem ise hayatta kalmaları için olmazsa olmazdır.
Konuyu bilimsel ve teknik bir açıdan, birazda satış alanına doğru yönlendirmeye ne dersiniz? Ben her alandan ve her konuda doğadan ilham almanın harika sonuçlar çıkaracağını düşünüyorum.
Şimdi gelelim satış sahasına.
Yıl 2019. Teknolojik değişimler, dijitalleşme ve yeni dünya, navigasyonlarımızı tek bir noktaya çeviriyor. Bu nokta ise gelecek. İşte geleceğe bu kadar hızlı giderken, sahada var olmak, başarılı satışlar yapmak ve satışın geleceğinde olmak için bir şeyler yapmak kaçınılmaz.
Satış profesyonellerinin ise şu an en büyük sorunu, adaptasyondur. Aslında tüm sektörlerde de öyle diye düşünmekteyim. Yeni ile eski arasında kalmak, motivasyonları bozmakta. Teknolojiye sahip olmak ile o teknolojiyi kullanabilmek ise farklı şeyler.
Peki satış profesyonelleri bu iki dünya arasında nasıl hayatta kalabilirler?
Eski dünya yani klasik anlayış bize, ürün, müşteri, hedef, prim ve başarı konularını öğretti. Eğer satarsan hayatta kalırsın anlayışı da hep mesaj olarak verildi. Rekabet şartları, ürünler, sektörler ve Pazar aslında herkes tarafından açıklıkla biliniyor ve fark yaratanlar ise başarılı oluyordu. Satış teknikleri, bir çok kişinin ortak belirlediği ve genelin onayladığı belli başla teknikler idi. Ama işler değişti.
Yeni dünya, dijital dönüşümle beraber, takip edilmesi zor, ama çeşitliliği fazla bir sürü şey getirdi. Müşteri merkezli anlayış değişmese de, kişiye özel tasarım anlayışına doğru gidilen bir yoldayız. Rekabet inanılmaz yüksek, ürün çeşitliliği ise her saniye değişimde. Artık müşteriler bizden 10 adım önce. İnternetin olduğu her yer satış sahası. Hedefler, primler ve başarma isteği yine var. Fark ise aynı müşteri ile aynı dili konuşabilmek, teknolojiye uyum sağlayabilmek ve geleceği görebilmekte.
İşte satış profesyonelleri satışın geleceğinde olabilmek için bu geçiş döneminde her iki dünyaya da ayak uydurmak ve yaşamak zorundalar. Halen klasik anlayışın hüküm sürdüğü sahalarda eski dünyayı unutmadan, ama geleceğe doğru yönelmiş satış sahalarında ise yeni dünyaya adapte olarak çalışmak zorundalar.
Bir diğer nokta ise satışın her hali diye tanımlayabileceğimiz, ister kara, ister hava ve isterse su olsun, bir satış profesyoneli satış yapabilmek için hayatta kalmak zorundadır. Sahada birbirinden farklı bir çok sektörde birbirinden farklı müşterilerle karşılaşmaktayız.
Bu farklılıklar asında bizi değişik sahalarda nasıl yaşamamız gerektiğinin işaretlerini de vermektedir.
Kısaca; satış sahasında hayatta kalabilmek için “Mudskipper” gibi yaşamayı öğrenmek zorundayız.
Gelecek bizlere bir çok öğretecek. Yaşam formlarımız ve iş yapış tarzlarımız değişecek. Bu nedenle satış sahasında da yepyeni bir dünyaya adaptasyon sağlamamız kaçınılmaz olacak.
Satışın geleceğinde her ortamda yaşayabilmek için motivasyonumuzu ve içimizde değişimden etkilenmemesi gereken insanlığımızı hep korumalıyız..
Serkan Acar 23/05/19