Bir alev topunun içerisinde, saatte ortalama 200 km hızla pistte (saha) yol almak, her yarışta ortalama 3 kg kilo kaybı, 80.000 parçadan oluşan bir metal yığının içerisinde kaza yapmadan bitiş çizgisine ulaşmaya çalışmak ve hepsinden önemlisi mükemmel bir konsantrasyona, zihinsel ve fiziksel dayanıklılığa sahip olmak, normal bir insanın başarabileceği işler değil.
Bahsi geçen insanlar Formula 1 Pilotları.
Bu konu hakkında ufak bir içerik araştırması yaptığımda karşıma sayısız bilgi ve veri çıktı. Netflix’te yer alan “Formula 1: Drive to Survive” belgeseli bu konuda gerçekten ilham verici. Eğer Formula 1 yarışlarına merakınız varsa, arka planda yaşananları görmek için izlemelisiniz. Özellikle 2. sezonun 7. Bölümünde Sebastian Vettel ve Charles Leclerc’in aralarında geçen tatlı rekabetin, yarışlara ve takıma yansımalarını ve de etkilerini izlemenizi öneririm.
Karşılaştığım bir diğer içerik ise baştan sona heyecanla izlediğim Yiğit Tezcan’ın Youtube kanalında yer alan “Yarış Pilotu Olmak” isimli paylaşımı. Gerçekten muazzam. Hatta diğer videolarını da şimdiden izleme listeme aldım. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Yiğit Tezcan içerikte F1 Pilotu olma konusu ile ilgili olarak, çok az kişinin başarılı olduğu bu işle uğraşan herkesin kafasında en az bir tahtasının eksik olduğunu söylüyor.
Kesinlikle katılıyorum. Aslında bu dünyayı ekran karşısından izlemenin dışında, madalyonun diğer tarafına bakarsanız gerçekten normal bir insanın sürdürmesi kolay olmayan bir işle karşılaşırsınız.
Fazlasıyla fedakarlık gerektiren ve cefanın yol arkadaşınız olduğu bir işe ömrünüzü adamak, eminim deli işi.
F1 Pilotları için en önemli konuların başında fiziksel ve ruhsal dayanıklılık geliyor bence. Belki bir çok sporcunun hayatında hiç karşılaşmadığı bir efordan bahsediyorum.
Düşünsenize vücudunuzun bir yarış sonrası ortalama 3-4 kg civarında su kaybettiğini ve bununla beraber zihinsel durumunuzun herkesten daha iyi olması gerektiğini. Dayanma gücü olmayan hiç kimse bunlarla yüzleşemez.
Tabi bunun dışında bir de anlık takip gerektiren bir yol durumu ve stratejisi var. Pistte (saha) her an her şey olabilir. 1. olma yolunda geçmeniz gereken rakipler, arkanızda ise sizi her an geçebilecek olan savaşan rakipler ve en optimum şekilde uygulamanız gereken stratejiler. Tüm duyularınız açık olmak zorunda. Bununla beraber aracın kontrolü, teknik bir sorunla karşılaştığınızda yapmanız gerekenler ve arkanızdaki 600 kişiden oluşan güçlü bir ekibe karşı olan sorumluluklarınız derken, işin boyutu gerçekten bambaşka bir hal alıyor.
Pistte (Saha) full konsantrasyona ve disipline sahip olmak inanılmaz önemli. Ayrıca teknolojiyi etkin kullanan, otomobilin çalışma prensiplerine hakim olan bir zihniyete sahip olmanız gerek. Yaşam biçiminiz herkesinki gibi olma şansı yok. Yani yediğinizden içtiğinize, yatma saatinizden uyku sürenize kadar sizi bekleyen sayısız fedakarlık. Tembelliğin, miskinliğin ve bahanelerin bu pistte kesinlikle yeri yok.
Ayrıca sürekli bir mental ve zihinsel gelişim içerisinde olmanız söz konusu. Güçlü bir takımın parçası olmak, takım ruhuna inanmakla başlar. F1 Pilotları içinse takım her şeydir.
Bu iş ayrıca manevi olduğu kadar maddi fedakarlıklarda gerektiren bir iş. Yine Yiğit Tezcan’ın videosunda paylaştığı şu örnek aslında her şeyi açıklıyor.
2000 yılında Rubens Barrichello Ferrari ile ilk yarışını kazanıp podyuma çıktığında ağlamaya başlıyor. Neden ağladığı sorulduğunda ise babasının, Barrichello Formula da devam edebilsin diye otomobilini sattığını ve bu nedenle duygulandığını söylemesi, fedakarlıkların boyutunu da göstermekte.
F1 Pilotları hakkında bu kadar bilgiden sonra bir de bizim pistlere, satış sahasına ve satış profesyonellerine bakalım ne dersiniz?
Satış profesyonellerinin bir F1 Pilotu ile ortak yönleri kesinlikle var. Bunun aksini düşünenler var ise, işin içine tam olarak girmediklerini söyleyebilirim. Evet işin içine girdiğinizde zorluk derecesi de emin olun bir o kadar artmakta.
Öncelikle kendini tanımak, tanımlamak ve tamamlamakla başlamalı bir satış profesyoneli. Bu süreçlerin her biri aslında sizi bitiş çizgisine götürecek olan birer navigasyon. Becerin ve yeteneklerin gelişimi ancak ve ancak tecrübe kazanmakla mümkün. Bunun içinde sahada müşterilerin yanında, zorlukların içerisinde olmanız gerek.
Aynı bir ateş topunun içinde hareket etmek gibidir sahada pişmek. Kolay satış herkesin işiyken, asıl olan zor olanı başarmaktır. Zaman optimum kullanılmadığı ve plansızca harcandığı zaman, her daim satış profesyonellerinin aleyhinedir. Bunun için hızınızı sadece arttırmanız yetmez, bir de dengelemeniz gerekir.
Fiziksel eforun, zihinsel çabanın bir birleşimidir satış profesyoneli. Sürekli hareket ve düşünce halinde, stratejiler geliştiren, planyan, oradan oraya koşturan bir satış profesyoneli için dayanma gücü maksimum olmak zorundadır.
Müşteri ziyaretlerinde ve sahada her an her şey olabilir. Harika satışlar yaptığınız gibi, harika işleri de bir anda elinizden kaçırabilirsiniz. Ve emin olun her başarısızlık değerli bir tecrübenin anahtarıdır sahada.
Strateji ve planlar her şeydir satış sahasında. Bunlar olmadan en fazla 100 metre yol alabilirsiniz.
Konsantrasyonunuz ve disiplininiz ise sizi rakiplerinizden ayıran noktalar. Saha ‘da 200 km hızla giden bir aracın içindeymişsiniz gibi düşünerek, odaklanmalı ve çevrenizde olan biten her şeyi görebilmelisiniz.
Güçlü bir ekibin parçası olmak bir satış profesyonelinin bağımsızlığını daha da güçlendirir. Arkanızda size güven veren, sizin sahada daha iyi işler yapmanıza imkan tanıyan güçlü bir ekip, saha da yarışırken en ideal sürede sizin Pit Stop yapmanızı ve yarışa dönmenizi sağlayacaktır.
Bahaneler, şikayetler ve ertelemeler bir satış profesyoneli için hastalık niteliğindedir. Ve bu hastalık en kısa sürede tedavi edilmezse kronik bir hal alır. Bahane üretenler bir süre sonra kendilerini dahi sevmemeye başlarlar. Ertelemek ise en büyük sermaye olan zamanı kaybetmekle aynı şeydir.
Bir F1 Pilotu gibi sahaya bakmanız, analiz etmeniz ve yarış öncesi stratejiler oluşturmanız çok önemli.
Son olarak fedakarlıktan bahsetmek istiyorum. Hayatında bir takım fedakarlıklar yapmadan dünya üzerinde başarıya ulaşmış, adını altın harflerle sahaya yazdırmış ve herkes tarafından takdir görmüş bir kişi gösterebilir misiniz? Çok fazla düşünmeyin. Bence gösteremezsiniz. Çünkü zor olan birçok şeyin altında sayısız fedakarlık var. Ve sonuçları değerli kılan şeyler ise aslında yapılan bu fedakarlıklardır.
Satış işi sabah 8:00, akşam 17:00 çalışabileceğiniz bir iş değildir. Hafta sonu beni hiçbir müşteri ilgilendirmez diyebileceğiniz bir iş’te değildir. Yaşam tarzı haline getirdiğinizde ve hayatınızdan bazı fedakarlıklar yapmayı göze aldığınızda sürdürebileceğiniz bir meslektir satış.
Herkes ait olduğu pistlerde yarışmalı. Bizim pistimiz ise satış sahası. Sokaklar, caddeler ve her şeyin ötesinde insanlar. Pistin kıymetini bilmeli, satışa ve insanlara değer katan işler üretmeliyiz. Bir F1 pilotu gibi bir satış profesyoneli de asla kolay yetişmiyor…
Kaynak
https://youtu.be/WPxIdduKT54 (Yiğit Tezcan YouTube Kanalı)
https://www.netflix.com/tr/title/80204890 (Netflix)